Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayıp Birinci, yeni Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile birlikte sağlanan yenilikler ve bu konudaki eleştirilere dair açıklamalarda bulundu.
1 Kasım tarihinden itibaren devreye giren yeni sistemin detaylı bir planlama sonucunda hazırlandığını, yaş gruplarının sağlık hizmetlerine başvuru oranları ile kronik hastalık yükü gibi kriterlerin göz önünde bulundurularak güncellendiğini belirtti.
Birinci,
“Yeni sistem ile aile hekimlerinin yükünü hafifletmeyi ve hastalarımıza daha fazla zaman ayırmayı hedefledik. Koruyucu sağlık hizmetlerini güçlendirmek, kronik hastalık takibi yapmak ve teşhis edilen hastalıkların düzenli izlenmesini sağlamak istedik.”
ifadelerinde bulundu.
Aile hekimliğinde yeni teşvik mekanizmalarının oluşturulduğuna dikkat çeken Birinci,
“Aile hekimlerinin geçmişte 14 bin 800 liraya yakın bir teşvik ödemesi vardı. Bu tavan, üç katına çıkarıldı ve teşvikte yüzde 200’lük bir artış sağlandı. Ayrıca ekstra teşvikler getirilmiştir.”
bilgisini paylaştı.
En önemli teşvikler muayene ve kronik hastalık taramalarıdır.
Birinci, aile hekimlerinin kayıtlı nüfuslarına bakılmaksızın 14 bin 800 lira teşvik ödemesini tam olarak alabilmesi için günde 75’ten fazla hastaya bakması gerektiğini vurgulayarak, yeni teşvik mekanizmasının muayene, kronik hastalık taramaları, 2. ve 3. basamak sağlık kurumlarına başvurular, akıllı ilaç politikalarına uyum ve hasta memnuniyetine dayandığını ifade etti.
Birinci, yeni sistemle muayene teşvikini 15 bin 600 liraya yükselttiklerini ve bu ödemenin daha erişilebilir hale getirildiğini aktardı.
Kronik hastalık taramaları, muayene sonrası en önemli teşviklerden birini oluşturduğunu sözlerine ekleyen Birinci, bu taramalar sayesinde hastalıkların erken teşhisi ve düzenli bakımı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Birinci, meme kanserinin erken tanısının bu taramalar sayesinde mümkün olduğunu belirterek,
“Kronik hastalık taramaları, bizim en önemli performans ölçütlerimizden biridir; yüzde 70 başarıyla, sistemin belirlediği yaş grubundaki bireyleri tarıyoruz. Bu taramalar farklı periyotlarla, bazıları 6 ay bazıları ise 24 ay aralığında gerçekleştirilmektedir.”
dedi.
Birinci, bir önceki döneme göre kamu sağlığı takiplerini artıran kayıtlı nüfusun, ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerine başvurusunda yaşanan azalma üzerine yeni bir teşvik oluşturduklarını söyledi. Aile hekimliklerinde yapılan etkin tedavi ve takiplerle hastane başvurularının doğal yolla azalmasını beklediklerini belirtti.
“Aile hekimlerine MHRS üzerinden randevu kontenjanı tahsis ettik.”
Aile hekimleri, bu taramalar sonucunda hastaları doğru branşa yönlendirme ve gerektiğinde tetkikler isteme imkanına sahip olacaklar. Birinci, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun liderliğinde bütün sağlık sistemlerinin entegre edildiğini ve süreçlerin kolaylaştırıldığını vurguladı.
Birinci, bu bağlamda aile hekimleri için
MHRS üzerinden yüzde 10 muayene randevusu kotası
ayırdıklarını belirterek, şunları ekledi:
“Örneğin, bir aile hekimi hastasında ‘aritmi’ tespit ettiğinde, bu durumu dikkate alarak uzman bir kardiyologdan randevu alabilir. Sistem, aile hekimine bu konuda öncelik tanıyor. Böylece hastanın, doğru tedaviye ulaşmak için pek çok doktor değiştirme ihtiyacı da ortadan kalkmış oluyor.”
“Ağustos 2024 itibarıyla hastanelerde 21 milyon muayene gerçekleşmiş, bunların 5 milyonu 10 gün içinde yeniden acil servise başvurmuştur. Dünyada da benzer rakamlar görülmektedir. Hastalarımızın yüzde 6’sı doğru branşa yönlendirilmemekte. Bu sorunu en iyi çözebilecek, doğru yönlendirmenin sağlanması için aile hekimlerinin tahsis ettiği bilgidir.”
“Ülkemizde antibiyotik direnci nedeniyle kayıplar neredeyse 9 bine ulaştı.”
Birinci, akılcı ilaç kullanımıyla ilgili yeni teşvik uygulamaları hakkında da şu bilgileri verdi:
“Türkiye’nin antibiyotik kullanım oranı, OECD ortalaması ile karşılaştırıldığında 2,5 katından fazla. 2019 yılındaki DSÖ raporunda, antibiyotik direnci sebebiyle ülkemizdeki ölümlerin sayısı 9 bine yaklaşmış durumda ve 30 bin ölümün antibiyotik direnci ile ilişkili olabileceği tahmin edilmektedir. ABD’deki veriler ise oldukça daha yüksek rakamlara ulaşmaktadır.”
“Türkiye, risk grubu açısından iki sırada yer alıyor.”
ifadelerinde bulundu.
“Bu uygulama bir yaptırım değil, teşvik ve farkındalık sağlamayı amaçlıyor.”
Antibiyotik kullanımını azaltmaya yönelik, 1400 lira tutarında bir teşvik oluşturulduğunu belirten Birinci, sözlerine şöyle devam etti:
“Aile hekiminin, kendi hastalarına önceki yıl verdiği 100 kutu ilacın yüzde 27’si antibiyotikse ve bu yıl bu oran yüzde 26,9’a düşerse, belirtilen teşvikten yararlanacaktır. Burada amaç bir yaptırım değil, farkındalık oluşturmak. Diğer ülkelerde bu konuya yönelik çok daha sert yaptırımlar uygulanmakta. Biz ise farkındalık unsuru olarak bu uygulamaları başlatıyoruz. Antibiyotik kullanım oranlarının OECD ortalamasının altında olması gerektiğini biliyoruz.”
Birinci, bilinçsiz tüketimin sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirttiği mide koruyucu ilaçlar ve ağrı kesiciler için de benzer teşviklerin getirildiğini ve aile hekimlerinin kayıtlı popülasyonunun memnuniyet oranı il ortalamasının üstündeyse, toplam gelirin yüzde 1’i kadar ekstra teşvik ödemesi yapılacağının altını çizdi.
“Hangi yaş grubunun aile hekimine daha fazla başvurduğu, teşvik puanlarını etkileyen unsurlardan biridir.”
Birinci, 6 ayda bir yapılan muayene uygulamasıyla ilgili şöyle konuştu:
“Yaş grupları dikkate alınarak belirlenen teşvik puanları, aile hekimine başvuru sıklığına göre tasarlandı. Hangi yaş grubu, aile hekimine daha fazla başvuruyorsa o grup daha yüksek puan alacak. Örneğin, 65 yaş üstü bireylerin başvurusu, 25 yaşındaki bireylere göre 3.5 kat daha fazla puandır.”
“Kayıtlı nüfusu, en yakın aile hekimine yönlendireceğiz.”
Birinci, Türkiye nüfusunun yüzde 6,5’inin aile hekimlerinden farklı illerde kayıtlı olduğunu ve bunun taşıma sürecinin başlatıldığını ifade ederek,
“Şu anda bu süreci uygulayarak, 6 ay gelmeme durumunu devreye alıyoruz. Bu süre içinde tüm bireyleri kendisine en yakın aile hekimine kaydedilmiş haline getireceğiz. Böylelikle aile hekiminin hastalarının pasif bir durumda olmasını önlemiş olacağız.”
ifadesini kullandı.
21 bin 608 aile hekimi yeni sistemi devreye aldı
Şuayıp Birinci, 1 Kasım’da hayata geçen yeni aile hekimliği sisteminin ilk ay sonuçlarına dair şu bilgileri paylaştı:
“Yeni sistemin ilk ay verilerine göre, Kasım ayında 26 bin 800 aktif aile hekimimizden 21 bin 608’i, 4 milyon 100 bin hastamız için kronik hastalık izleme ve taraması gerçekleştirmiştir. Toplamda 8,6 milyon işlem gerçekleştirilmiştir. Ayrıca gebelik ve bebek izlemeleri bunun dışındadır.”
Bu sağlık işlemlerinde, bireylerin birden fazla kronik hastalığa sahip olabilme durumları da göz önünde bulundurulmaktadır. Türkiye’de 65 yaş üstü bireylerin yüzde 54’ünde 4’ten fazla kronik hastalık bulunmaktadır. Aile hekimlerimiz, yalnızca bir aylık süre zarfında kişi başına 2 ile 2.5 arasında işlem yapılmıştır. Kasım ayı istatistiklerine göre, aile hekimlerinin hastalarına ayırdığı günlük ortalama süre 25 dakikadır. Bu veriler, aile hekimlerinin iş yükünün arttığı yönündeki eleştirileri de göz önündedir.
Birinci, yeni sistemle hedefleri zorlaştırmadıklarını, aksine kolaylaştırdıklarını belirtirken, aile hekimlerinin Kasım ayı muayene teşvikinin yüzde 91’ini aldığını da vurguladı.
“Hedeflediğimizi aşmış durumdayız.”
Birinci, aile hekimlerinin gelirinde önemli bir artış olacağına dikkat çekerek, “Kronik hastalık taramalarını yüzde 70, takibini ise yüzde 90 oranında gerçekleştiren bir aile hekiminin asıl maaşı, yani teşviklerden bağımsız kısmı, yüzde 50 oranında artacak. Burada ana hedefimiz ise kronik hastalık yönetiminin doğru bir şekilde yapılmasıdır.” şeklinde konuştu.
Birinci, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kasım ayı için belirlediğimiz hedefin üstüne çıktığımızı görüyoruz. Simüle edilen verilerden daha iyi bir sonuçla karşı karşıyayız. Bu başarıda katkı sunan tüm aile hekimlerimize teşekkür ediyorum. Bu süreçte yaşanan bazı anlatım eksiklikleri ve dezenformasyonlar nedeniyle, bazı aile hekimleri, 15 Aralık’ta alacakları maaşla durumlarını öğrenmiş olacaklar. Tüm STK’larla görüşerek konu hakkında detaylı bilgilendirme sağladık fakat bu bilgilerin istenilen düzeyde anlaşılamadığını etkileyen unsurları görmekteyiz.
Biz, sağlık sisteminin merkezine aile hekimliğini yerleştireceğiz. Aile hekimliği bu sistemde anahtar olacaktır ve doğru hekimle doğru hastayı buluşturan aile hekimleri, toplum sağlığını yönetme sorumluluğuna sahip olacaklardır.”
“Bu dönüşümün sonuçlarını çok kısa bir süre içinde tüm Türkiye görecektir.”
Birinci, Türkiye’nin güçlü bir sağlık altyapısına sahip olduğunu vurgularken, “Bu büyük altyapıyla önemli bir dönüşümü hayata geçirebilecek kapasiteye sahibiz ve bunu gerçekleştirdik. Bu değişimin olumlu sonuçlarını tüm Türkiye çok yakında gözlemleyecek. Başarı, sağlık sistemimizin tamamının ortak bir hedef doğrultusunda çalışacağına dayanıyor. 21 bin 600 aile hekimi, hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için yoğun bir şekilde çalışıyor ve vatandaşlarımızın sağlıklarına katkıda bulunuyor. Bu tablo bizleri mutlu ediyor,
Birinci, yeni yılda 1000 yeni Aile Sağlığı Merkezi açılacağını ve aile hekimliği sisteminin içerisine daha fazla hekim dahil edileceğini bildirdi. Ayrıca, ilerleyen süreçte hekimlerin iş yükünün azaltılacağını ve kronik hastalık yönetiminin de daha etkin bir şekilde sürdürülmesi sağlanacağını belirtti.
“Birlikte daha güçlü olacağız.”
Birinci, Türkiye’nin sağlık harcamalarının karşılığında memnuniyet oranının dünyada en yüksek olduğunu ifade etti.
“Son 100 yıl içerisinde yapılan hastane yatak kapasitesinin birkaç kat üzerinde kapasiteye 15 yılda ulaştık. Hastanelerimizin yaşını 49’dan 13’e indirirken, son teknoloji ile donatılmış güçlü bir altyapıya sahibiz. Buradaki amacımız sağlık hizmetlerine ulaşımı kolaylaştırmak ve uzun vadede sağlık çıktılarının kalitesini artırmaktır. Bunu birlikte başaracağız, geçmişte de birlikte başardık. Kasım ayında 4 milyon 100 bin vatandaşımıza izleme ve tarama uygulayan aile hekimlerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. Birlikte çok güçlü bir geleceğe doğru ilerleyeceğiz.”