İzmir’de Hemşireye Böbrek Nakli: 16 Yıl Sonra Hastalıktan Kurtuldu

İzmir‘de, böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz tedavisi gören hemşire Binnaz Karadaş (56), böbrek nakli sayesinde 16 yıl sonra hastalığından kurtuldu.

Buca ilçesinde yaşayan, bir çocuk annesi 38 yıllık hemşire Karadaş’a, 2008’de böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Diyaliz tedavisine başlanan Karadaş’ın böbrek nakli olmasına karar verildi.

Bugüne kadar birçok hastanede görev yapan Karadaş, diyalize girdiği dönemde de mesleğini sürdürdü.

Karadaş, ablası iki yıl önce böbreğini vermek istemesine rağmen bazı sağlık sorunları nedeniyle nakil yapılamayınca kadavradan nakil için beklemeye devam etti.

16 yıllık bekleyiş 3 hafta önce son buldu

Karadaş’ın kadavradan nakil için 16 yıl süren bekleyişi, 3 hafta önce İzmir‘de beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın böbreğinin, İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesinde nakli ile sona erdi.

Binnaz Karadaş, AA muhabirine, diyaliz girmek zorunluluğu nedeniyle yıllarca zor günler yaşadığını söyledi.

Uygun böbreğin bulunduğunu öğrendiği anı unutamadığını belirten Karadaş, “Hiç umutsuzluğa kapılmadım. Allah büyüktür, sabır en büyük erdemdir. Hoca bana ‘su içebilirsin’ dedi. Bu cümle bile o kadar çok şey ifade ediyor ki. 16 sene diyalize giren bir hasta için ‘suyu istediğin kadar içebilirsin’ demek. Bunun tarifi yok.” diye konuştu.

Karadaş, hastalığı boyunca mesleğini bırakmayı hiç düşünmediğini ifade ederek, liseden sonra başladığı mesleğini sürdürebildiği kadar yapmak istediğini sözlerine ekledi.

Organ bağışı hayat kurtarıyor

Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Erhan Tatar ise Karadaş’ın nakledilen böbreğinin vücuduna uyum sağladığını, fonksiyonların her geçen gün iyiye gittiğini söyledi.

Karadaş’ın organ bekleme süresinin çok fazla olduğunu anlatan Tatar, şunları kaydetti:

“Maalesef diyaliz hastalarımızı onuncu yıldan sonra büyük çoğunluğunu kaybediyoruz. Binnaz Hanım bu konuda şanslı. Hastamızda 16 yılın verdiği bir yük vardı, diyalizdeki geçirdiği zamanın uzun olması nedeniyle damarsal problemler, kemikli mineral hastalıklarıyla ilgili problemler vardı.”

Tatar, hastanın 16 yıl sonra rahat bir şekilde su içerek, idrarını yaptığını aktardı.

Organ bağışının az olduğuna dikkati çeken Tatar, bu nedenle yıllarca diyalizde bekleyen çok hasta olduğunu, organ bağışının hayat kurtardığını belirtti.

Kaynak: AA / Sağlık

Related Posts

Doğuştan gelen kalp anomalisinden 47 yaşında kurtuldu

İstanbul’da yaşayan evli ve 1 çocuk annesi Dilek Cömert (47), çocukluğundan beri sık sık akciğer enfeksiyonu geçiriyor ve hastaneye gittiğinde bronşit, zatürre, verem gibi farklı farklı teşhisler alıyordu. Hareket ederken yorulan ve sürekli dinlenme ihtiyacı hisseden Cömert’e 2006-2007 yılında ‘scimitar sendromu’ denilen kalp anomalisi teşhisi konuldu. Cömert, kardiyoloji doktorunun önerisiyle Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal’e muayene oldu. Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, tarafından kalbi durdurulmadan minimal invaziv (kapalı yöntem) ile ameliyat edilen Cömert, yaklaşık 3 saatlik ameliyatından ardından sağlına kavuştu ve taburcu oldu.

Fazla yemek tümörleri besliyor

Prof. Dr. Necdet Üskent, ‘’Araştırmalara göre öğün sayısı fazla, karbonhidrat ağırlıklı bir beslenme vücuttaki tümörü büyütüyor’’ dedi.

Bebeklerini sallayan, zıplatan ebeveynler dikkat: Hayati risk taşıyor!

Bebeklerini sallayan, zıplatan ebeveynler dikkat: Hayati risk taşıyor!

Sebze meyvedeki pestisiti yok eden Japon taktiği! Evdeki 2 malzeme yetiyor

İlkbaharın taptaze çilekleri, parlak renkleri ve iştah açıcı görünümleriyle sofralarımıza gelir. Ancak bu lezzetli meyvede gizlenen pestisitler sağlığımız için bir tehdit oluşturabilir. Bu aşamada, sadece su altında durulayarak yapılan temizlik yetersiz kalabiliyor. İşte Japonların sırrı.

Kanal İstanbul gibi ‘çılgın’ projeler sağlık sorunlarına da neden oluyor: ‘Kentin ısısını artırıyor’

Kanal İstanbul gibi projelerin kentlerde beton yoğunluğunun artmasına neden olduğunu belirten Prof. Dr. Köktürk, “Kirli hava ve artan sıcaklıklar sağlığımızı tehdit ediyor” diye konuştu.

Kıyamet Havada mı Kopacak?

Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof.Dr. Hamit Hancı’nın, ‘havanın önemli bir silah, savaş aracı’ olduğu yönünde açıklaması gündem oldu. Ünlü Yazar Abbas Güçlü’de aynı konuya değindi. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir